Alienware Klişelere Son Veriyor: Oyun meraklılarının sosyal yaşamları var

Toplumdan uzak oyun tutkunlarına dair modası geçmiş klişelerin aksine birçok oyun tutkunu çok sayıda ilgi alanına sahip, yoğun yaşamlar sürüyorlar. Oyun oynamadıklarında müzikle ilgileniyorlar (%63), aileleri (%59) ya da arkadaşları (%55) ile vakit geçiriyorlar. Seyahat (%50), okuma ve yazma (%46) da bu kesim arasında popüler etkinlikler sayılıyor. Gelişmiş ülkelerdeki oyun tutkunları, yeni şeyler öğrenmeye diğerlerinden daha fazla eğilim gösteriyor.

Gelişmekte olan ülkelerdeki oyun tutkunları formda kalmak için spor yapmaktan keyif alırken, Kanadalı oyun tutkunları aile (%68), arkadaşlar (%64) ve evcil hayvanlarla (%40) kaliteli zaman geçirmeye öncelik veriyor. Diğer ülkelere kıyasla ABD’li oyuncular, evcil hayvanları ile zaman geçirmekten daha fazla (%45) hoşlanıyorlar ve birçoğu da spor tutkunu.

Anket sonuçlarına göre artık oyun tutkunları, evin bodrum katındaki odasında tek başına bilgisayar oyunları oynayan klişe ergen tiplemesinden çok farklı. İş yerindeki iki çocuklu çalışma arkadaşınız, spor salonunda yanınızdaki adam, gönüllü olarak çalıştığınız yardım kuruluşundaki biri ve genellikle eşiniz, kardeşiniz ya da bir arkadaşınız olabilir. Ama hepsinin ortak noktası, kendilerini gururla “oyun tutkunu” olarak tanımlamaları.

“Oyun sever” ifadesinin aşağılayıcı bir ifade olduğu günler geride kaldı. Ankete katılanların onda birinden azı, “oyun tutkunu” olarak adlandırıldıklarında kendilerini “yargılanmış”, “çocuksu” ya da “utanmış” hissettiklerini söylüyor. Bunun yerine, oyun tutkunluğunu pozitif bir etiket olarak görüyor ve sonuçta “eğlenceli” (%35), “havalı” (%29) ya da “heyecan verici” (%26) bir tanım olduğunu düşünüyorlar.

Çevrimiçi platformlar ve sosyal medya kanalıyla ve e-spor dallarının ve PC oyun donanımlarındaki yeniliklerin getirdiği popülerlikle desteklenen oyun topluluğu sayıca büyüyor, çeşitliliği artıyor ve kapsamı genişliyor. Katılımcılar oyun tutkularını paylaşmaktan ve diğerlerini de bu eğlenceyi paylaşmaya çağırmaktan çekinmiyorlar. Katılımcıların yüzde 27’si üç ya da dört ve yüzde 25’i beş ya da daha çok aile üyesini ya da arkadaşını oyunlarla tanıştırdığını belirtiyor.Oyun deneyiminin büyük bir hızla yaygınlaşmasından dolayı, oyunlarla haşır neşir olmayanların, farkına bile varmadan, oyunların günlük yaşamlarının parçası haline geleceğine şahit olacaklarını söylemek yanlış olmaz.

Oyun tutkunları oyun oynamak için haftada ortalama altı ile dokuz saat harcarken, %25’i haftada 10 ile 19 saat ve her beş oyuncudan biri (%21) haftada 20 saat ya da daha fazla zaman harcıyor.

Oyun tutkunları oyun oynamanın onlar için öncelikli olduğunu ve istediklerinde, uykudan (%37) ve yemekten (%27) ödün verdiklerini söylüyorlar. Ancak bugünün oyun tutkunları, sosyal sorumluluklardan kaçmıyorlar. Sadece her dört kişiden biri bile değil daha az orandaki oyun tutkunu oyun oynamak için bayram gibi özel günlerdeki kutlamaları (%23), bir arkadaşın partisini (%21), bir aile üyesinin doğum gününü (%18) ya da profesyonel bir spor etkinliğini (yine %18) ekeceğini söylüyor.

Katılımcılar video oyunları oynamak için şekerlemeler (%28), en sevdikleri televizyon programı (%23) ve sosyal medya da (%23) dahil olmak üzere, pek çok şeyden vazgeçmeye gönüllü oluyor. Beklendiği gibi, genç oyun tutkunları (39 ya da daha genç), 40 yaşının üzerindekilere kıyasla daha fazla şeyden vazgeçebiliyor.

Yetenek düzeyi önemli olsa da kaybetmek dünyanın sonu değil. Sadece yüzde 23’ü zorlu bir maçı kaybetmenin azalan pil düzeyi, yüzde 20’si trafik sıkışıklığından ve yüzde 19’u soğuk bir duştan daha kötü olduğunu söylüyor.

@HandeArpaligil

YORUM YAZ

Yorumunuzu buraya girebilirsiniz.
Lütfen adınızı buraya girin