Apple, bugün yeni iPhone modellerini ve yeni Apple Watch modelini görücüye çıkardı. Tahmin edilen ve sızdırılan modellerin bilgileri ve isimleri ile paralel ürünlerin tanıtıldığı etkinlik, teknoloji severler için şaşkınlık vericiydi.
Üç yeni iPhone ve Apple Watch Series 4 modelleri ile birlikte, Apple’ın en çok güvendiği iOS sürümünün en son versiyonu olan iOS 12 ‘nin tanıtıldığı etkinlik beklentileri karşılayamadı.
iPhone XS modeli tasarım ve kamera donanımı ile iPhone X ile aynı özelliklere sahipken, iPhone XS Max modeli 6.5″ büyüklüğünde ekran boyutuna sahip. Yeni modelleri bir önceki iPhone X modelinden ayıran en büyük fark ise, A12 Bionic işlemcisi. Hatta tek ayıran fark dememiz çok daha doğru olacak.
Kamera donanımında olmayan farklılığı, A11 Bionic işlemcisinden daha gelişmiş olan A12 Bionic işlemcisi ile yaratmaya çalışan Apple mühendisleri, teknik olarak başarılı olabilecekse dahi, pazarlama olarak başarılı olacak gibi gözükmüyor.
Birçok Apple iPhone X kullanıcısının merak ettiği, “iPhone X model telefonumu, iPhone XS veya iPhone XS Max ile değiştirmeli miyim?” sorusuna gelince. Tasarım ve kamera donanımı olarak fark bulunmayan yeni bir iPhone ile değiştirmek, şu koşullarda hiç de mantıklı gözükmüyor.
Apple yenilik olarak alternatif bir renk olarak Altın rengini yeni modeller ile birlikte teknoloji severlere sunuyor. iPhone X de yer alan IP67 özelliğini ise, yeni modellerde IP68 yükselten Apple, bunun üzerinde de oldukça fazla durdu. Ancak, rakip markaların IP68 ‘i yıllardır kullandığını düşünürsek, üzerinde çok da durulması gerektiğini söyleyemeyeceğiz.
Son zamanlarda Razer ile birlikte başlayan, Xiaomi, ZTE, Asus ve Honor markalarının da son günlerde üzerinde oldukça fazla mesai harcadığı oyuncu telefonlarına nazire yaparcasına, yeni iPhone modellerinin oyun tarafındaki başarı ve gücüne değinildi. Özellikle AR (Arttırılmış Gerçeklik) üzerinde oldukça fazla geliştirme yapıldığını ve tabi ki güçlü yazılımı ve yazılım firmalarının Apple ‘a daha fazla önem vermesi sebebiyle de, oyun telefonu olarak lanse edilen tüm telefonlardan çok daha iyi bir performans sergilediği bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, Apple iPhone X modelinde de bu başarıya zaten sahipti. Bunun da bir yenilik olduğunu söylemek doğru olmaz. Sadece ilk defa Apple tarafından pazarlama argümanı olarak kullanıldığını söyleyebiliriz.
iPhone XR modeline gelince, iPhone X den farklı olarak, 6.1″ LCD büyüklüğünde ekrana sahip olan model, çok renkli tasarımıyla diğer modellerden biraz farklılaşıyor. iPhone X ve tabi ki iPhone XS modelinden daha kalın, enli ve ağır olan model, işlemci olarak iPhone XS ve iPhone XS Max ile aynı işlemciyi, yani A12 Bionic işlemcisini kullanıyor.
iPhone X gibi IP67 sertifikasına sahip olan model, 828 x 1792 piksel ve 326 ppi değerinde bir LCD ekrana sahip. Bu verilerden anlaşılacağı gibi ekran çözünürlüğünün de daha düşük olduğu göze çarpıyor. Ekran kasa oranı olarak da, iPhone X ve iPhone XS modelinin gerisinde kalan iPhone XR, fiyatının 250 usd daha düşük olmasıyla kendisine bir avantaj sağlıyor.
iPhone X kullanıcıları, iPhone XR seçeneğini de şimdilik unutabilirler, çünkü iPhone XR modeli klasman olarak iPhone X modelinin daha gerisinde yer alıyor.
İlk olarak, 21 Eylül ve 28 Eylül olarak iki ayrı tarihte satışa sunulacak olan ve 14 eylül itibariyle ön sipariş almaya başlayacak olan iPhone XS ve iPhone XS Max modellerinin satılacağı ilk iki tarihteki ülkeler arasında Türkiye yer almıyor.
iPhone XS ve iPhone XS Max in depolama kapasitesi, renk ve Amerika için belirlenen fiyatlarına değinecek olursak. iPhone XS in başlangıç fiyatının geçtiğimiz yıl satışa sunulan iPhone X ile aynı olduğunu görebiliyoruz. Bu sebeple de iPhone X artık piyasada ve Apple mağazalarında olmayacak.
iPhone XS; 64 Gb (999), 256 Gb (1.149) ve 512 Gb (1.349) depolama kapasitesi ve 999 usd (+tax) başlangıç satış fiyatı ile sunulurken,
iPhone XS Max; 64 Gb (1.099), 256 Gb (1.249) ve 512 Gb (1.449) depolama alanı ve 1.099 usd (+tax) başlangıç satış fiyatı ile sunuluyor.
Her iki modelde siyah, beyaz ve altın renk olmak üzere üç farklı renk ile satışa sunuluyor.
14 Eylül itibariyle ön siparişe açılan iki model, 21 Eylül itibariyle dağıtılmaya başlanacak. Aynı tarih, yani 17 Eylül de iOS 12 de iPhone 5S ve sonrasında çıkarılan tüm modeller için dağıtılmaya başlanacak.
iPhone XR ise, 64 Gb, 128 Gb ve 256 Gb depolama kapasitesi ve 749 usd (+tax) başlangıç satış fiyatı ile sunuluyor olacak.
iPhone XR modeli ise, diğer iki iPhone modelinden farklı olarak siyah ve beyaz renklerin yanı sıra, kullanıcılara mavi, sarı, mercan ve “Product Red” kırmızı renkleriyle daha çok alternatif sunarak satışa çıkarılıyor olacak.
iPhone XR modeli ise, 19 Ekim tarihi itibariyle ön siparişe açılacak ve 26 Ekim itibariyle dağıtılmaya başlanacak.
Apple, ilk defa Dual Sim (Çift Sim) özelliğini de bu etkinlikte lanse etti. Türkiye’ nin de yer aldığı Avrupa ve Amerika‘ daki modellerinde 1 Sim + 1 eSim ile birlikte Dual Sim-Dual Standby olarak yeni iPhone modelleri kullanılabilecek. Şimdilik dünyada 10 ülkede ve belirli operatörlerde sunulan eSim hizmetinde Türkiye’deki operatör isimleri şimdilik listede yer almıyor.
Çin de ise, daha farklı bir sistem ile satışa çıkacak iPhone modellerinde, eSim değil, normal çift sim kart girişi yer alacak. Manuel çift sim kart girişli modeller, şimdilik sadece Çin’ de yer alıyor olacak.
Üç modelinde Türkiye‘ ye daha sonraki dağıtımlarda, yani tahmini olarak ekim-kasım döneminde geleceğini söyleyebiliriz.
Gelelim yeni Apple Watch Series 4 modeline. Yeni modelin saat tasarımı oldukça hoş gözüküyor. Eski modellere göre, ekran kasa oranını oldukça geliştiren Apple, pazar payına hakim olduğu akıllı saat pazarındaki liderliğini kimseye bırakmayacak gibi gözüküyor.
Teknik olarak, işlemcisi geliştirilen ve Apple S3 den, Apple S4 e çıkan Apple Watch yeni serisinin başlangıç satış fiyatı ise, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bir önceki model ile aynı fiyat, yani 399 usd (+tax) den başlayan fiyatlar ile satışa sunuluyor. Yine Nike+ ve Hermes özel seri alternatifleri ile gelecek olan Apple Watch 4 Series, akıllı saat pazarındaki yerini sağlamlaştıracak gibi gözüküyor.
Apple Watch Series 4 modeli de, diğer iki iPhone modelinde olduğu gibi 14 Eylül itibariyle ön siparişe açılacak ve 21 Eylül itibariyle dağıtılmaya başlanacak.
Apple, Türkiye ise yeni iPhone modelleriyle ilgili olarak henüz resmi bir fiyat açıklaması yapmadı. Ancak, Apple Watch Series 4 modelinin kısa bir süre sonra satışa çıkarılacağını açıklarken, başlangıç fiyatını ise, 3.499 TL olarak belirledi. Amerika’ da satışa çıkarılan Apple Watch Series 4 modelinin 399 usd (+tax) olduğunu düşünürsek, bugünkü döviz kurunu baz aldığımızda, Türkiye için belirlenen fiyatın, Amerika fiyatından %25 daha pahalı olduğu göze çarpıyor. Cep telefonlarındaki gibi farklı bir vergi uygulamasının ülkemizde akıllı saatler için olmadığını da düşündüğümüzde, neden %25 daha pahalı sorusu aklımıza geliyor.
Apple TV 4K ile ilgili olarak da açıklama yapılan etkinlikte, bazı geliştirmelerin olacağının ve kısa bir süre sonra yazılım güncellemesi ile kullanıcılara sunulacağının bilgisi de verildi.
Apple lansmanını gözlemleyince, ister istemez geçtiğimiz gün gerçekleştirilen ve Türkiye’nin %100 yerli telefon markası olan General Mobile‘ın etkinliği ve yeni GM9 Pro modeli akla geliyor. Belki Türk markası olduğundan, belki beklentilerin üzerinde tasarım ve özellik ile satışa sunulduğundan General Mobile markasının gerçekleştirdiği etkinliğin bizleri daha çok heyecanlandırdığını açık bir şekilde söyleyebiliriz.
Apple gibi bir markadan beklentilerin çok yüksek olmasının ve ilk yıllarda sergiledikleri inovasyon ve performansı bekleyip, beklediğimizi de göremediğimizden dolayı her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmeye başladı.
Apple’ın şapkasını önüne koyup düşünme, Nokia, Ericsson, Siemens gibi markaların geçmiş yıllarda yaşadıklarını analiz etme zamanının geldiği açık bir şekilde anlaşılıyor.
Özellikle donanımda bu kadar cimri davranması ve tüm yükü yazılıma yüklerken satış fiyatlarına bunu yansıtmamasının bedelini önümüzdeki yıllarda ağır olarak ödeyebilir.
Tüm amiral gemisi olarak tabir edilen modelleri ve orta segment modelleri, günlük kullanıma göre test ve analiz ettiğimizden, eskiden Apple tartışmasız olarak tüm kulvarlarda en iyi skorları alıyorken, son yıllarda bu kulvarlardaki yerlerini bir bir kaybetmeye başladığını açık bir şekilde görüyoruz.
Dip not olarak söylemek gerekirse, Apple markası tartışması çok değerli, ancak kullanıcı istekleri de, mutlaka dinlenmeli ve sektördeki gelişim göz ardı edilmemelidir.