‘Gökova Körfezi’ BM Okyanus Konferansı’nda başarı öyküsü oldu
Akdeniz Koruma Derneği’nin balıkçılığı geliştirmek amacıyla Gökova Körfezi’nde yürüttüğü ‘Deniz Koruma Alanları Yönetimi Projesi’, Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen Okyanus Konferansı’nda başarı öyküsü oldu. Akdeniz Koruma Derneği, Birleşmiş Milletler tarafından 6-9 Haziran 2017 tarihleri arasında New York’da düzenlenen ‘Okyanus Konferansı’na davet edildi. Ana gündemi “Denizlerin Korunması ve Sürdürülebilir Kullanımının Sağlanması” olan konferansta, Akdeniz Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İnci Tüney Kızılkaya, “Kıyı ve deniz kaynaklarının iyileştirilmesi, sürdürülebilir kullanımı ve biyolojik çeşitliliğin korunması” konusunda Gökova Körfezi’nde yürütülen çalışmalar konusunda bir sunum yaptı.
Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı sırasında tanıtımı yapılan Sea, My Life adlı kitapta da, dünyanın en başarılı 16 deniz koruma alanından birisi olarak gösterilen Gökova Körfezi’nde Akdeniz Koruma Derneği’nin yaptığı çalışmalara yer verildi. Akdeniz Koruma Derneği olarak Gökova’da sıfırdan başladıkları çalışmaların 7 yılda dünyada bir başarı öyküsü olmasından duydukları memnuniyeti belirten İnci Tüney Kızılkaya “Amacımız, doğal yaşam alanlarının korunması ve tahrip edilen kıyı eko sisteminin iyileştirmesine yönelik çalışmalar yapmaktır” dedi.
Birleşmiş Milletler Okyanus konferansında yaptığı konuşmada, yaptıkları tüm bu çalışmaların UNDP-Ekvator Girişimi tarafından fark edilerek 2014 yılında ‘Ekvator Ödülü’ ile ödüllendirildiğini ifade eden İnci Tüney Kızılkaya, Mayıs 2017 tarihinde de “Uluslararası Whitley Doğa Koruma Altın Ödülü’nün İngiltere Prensesi Anne tarafından Gökova Körfezi’nde yürüttükleri “Deniz Koruma Alanları Yönetimi Projesi” onuruna verildiğini vurguladı. Kızılkaya, “Amacımız; deniz koruma alanları oluşturarak, biyo-çeşitliliğin korunması ve azalan balık stoklarının artması için, balıkçılığa özel kapalı alanların oluşturmasına ön ayak olmaktır” dedi. Kızılkaya, konferansta yaptığı konuşmada, sözlerine şöyle devam etti:
“Gökova Körfezi, aralarında Akdeniz fokları ve kum köpek balıklarının da bulunduğu çok sayıda korunan türe ev sahipliği yapmaktadır. Kadın balıkçıların da aralarında bulunduğu 200’den fazla kıyı balıkçısının geçimini sürdürdüğü Gökova Körfezi’nde, azalan balık stoklarının toparlanabilmesi ve hassas yumurtlama-çoğalma alanlarının korunabilmesi amacıyla 2010 yılında balıkçılığa kapalı bölgeler oluşturuldu. Bu bölgelerin balıkçılar tarafından korunabilmesi için de Deniz Korucu Sistemi geliştirildi. Bölgedeki nesli tehdit altındaki türlerin korunmasına yönelik bu çabalarımız, yerel balıkçılık gelirlerinin son 5 yılda dört katına çıkmasını sağladı.”
İnci Tüney Kızılkaya, balıkçılar, akademisyenler, Sahil Güvenlik, Su Ürünleri ve Balıkçılık Genel Müdürlüğü ile diğer devlet kurumlarının ortak çalışma yaklaşımının Deniz Korucu Sistemi’nde başarının temel taşını oluşturduğunu vurguladı. Kızılkaya, “Bundan sonraki hedefimiz, Gökova Körfezi’nde gerçekleştirdiğimiz bu sistemi zenginleştirmek ve aynı sistemi Türkiye’nin farklı alanlarında da uygulayabilmektir” dedi. İnci Tüney Kızılkaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu sistemde, yerel balıkçılara botlar temin edilmiş, kıyafetler, özel kameralar ve içerisinde özel tasarlanan bir yazılım bulunan akıllı telefonlar verilmiştir. Bu özel kameralar denetleme sırasında kaydettikleri videoları buluta aktarmaktadır. Sahil Güvenlik Komutanlığı istedikleri zaman bu video kayıtlarına erişebilmektedir. SMART marine adı verilen yazılım sayesinde, denetleme sırasında kaydedilen bilgiler ve denetlemenin hangi alanlarda yapıldığı eş zamanlı olarak proje yöneticileri tarafından gözlenebilmektedir.”